Kalkan’dan yalnızca 25 dakika uzaklıkta yer alan Kaş, turkuaz denizi ve bohem atmosferiyle ünlüdür. Günübirlik bir Kaş gezisinde, liman çevresindeki kafelerde kahve içebilir, çarşıdaki el yapımı takı dükkanlarını gezebilir ve tarihi Antiphellos Antik Tiyatrosu’nu ziyaret edebilirsiniz. Dilerseniz Kaş’tan Meis Adası’na düzenlenen tekne turlarına da katılabilirsiniz. Akşam saatlerinde ise Kaş Marina’da gün batımı manzarasıyla günü sonlandırmak mükemmel bir seçim olur.
Kalkan’dan yaklaşık 45 dakikalık bir yolculukla ulaşabileceğiniz Saklıkent Kanyonu, Türkiye’nin en etkileyici doğal oluşumlarından biridir. Buz gibi akan suyu, yürüyüş parkurları ve serin atmosferiyle özellikle yaz aylarında nefes kesici bir kaçış noktasıdır. Kanyon girişinde su ayakkabısı kiralayarak dar geçitlerden yürüyebilir, doğal havuzlarda serinleyebilirsiniz. Ayrıca çevredeki alabalık restoranlarında öğle yemeği molası vermek oldukça keyiflidir.
Kalkan’a sadece 15 kilometre mesafede yer alan Patara, hem antik kalıntıları hem de kilometrelerce uzanan sahiliyle büyüler. Patara Antik Kenti’nde Likya uygarlığının izlerini görebilir, ardından altın sarısı kumlarıyla ünlü Patara Plajı’nda denizin tadını çıkarabilirsiniz. Burası aynı zamanda caretta carettaların yumurtlama alanlarından biri olduğu için doğaseverler için de özel bir yerdir. Günün sonunda burada gün batımını izlemek unutulmaz bir deneyim sunar.
Kalkan merkezden yalnızca 10 dakikalık bir mesafede bulunan Kaputaş Plajı, Türkiye’nin en fotojenik noktalarından biridir. Turkuaz rengi suyu, sarp kayalıkları ve doğal güzelliğiyle adeta kartpostalları andırır. Günübirlik gezi planınıza mutlaka eklemeniz gereken bu plajda birkaç saatlik yüzme molası bile tatilin en keyifli anlarından biri olur. Erken gitmek, kalabalıklardan uzak bir deneyim yaşamanızı sağlar.
Kalkan çevresindeki günübirlik rotalar yalnızca doğa ile sınırlı değil; tarih tutkunları için de harika seçenekler bulunur. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Xanthos ve Letoon antik kentleri, bölgenin kadim Likya kültürüne ışık tutar. Bu iki antik kent birbirine oldukça yakındır, dolayısıyla tek bir günde kolaylıkla gezilebilir. Taş tiyatrolar, antik tapınaklar ve kitabeler arasında dolaşmak sizi binlerce yıl öncesine götürür.
Kalkan’dan yaklaşık 1,5 saatlik bir yolculukla ulaşabileceğiniz Demre, Hristiyan dünyasında önemli bir yere sahiptir. Aziz Nikolaos (Noel Baba) Kilisesi ve Myra Antik Kenti, burada mutlaka görülmesi gereken iki önemli tarihi duraktır. Kaya mezarları, antik tiyatro ve dini yapılarla dolu bu gezi, tarih meraklıları için eşsiz bir deneyim sunar. Ayrıca Demre’den düzenlenen tekne turlarıyla batık şehir Kekova’yı da ziyaret edebilirsiniz.
Eğer kalabalıklardan uzak, doğayla iç içe bir gün geçirmek istiyorsanız Bezirgan Yaylası, İslamlar Köyü ve Üzümlü Köyü gibi Kalkan’ın iç kesimlerinde yer alan köy rotaları tam size göre. Bu bölgelerde doğa yürüyüşleri yapabilir, yerel köy kahvaltılarının tadına bakabilir ve otantik Akdeniz köy yaşamını deneyimleyebilirsiniz. Özellikle fotoğraf meraklıları için bu rotalar harika kareler sunar.
Kalkan, günübirlik geziler için adeta bir merkez konumundadır. Bir gününüzü denize, bir gününüzü tarihe, diğerini ise doğaya ayırabilirsiniz. Kaş’ın enerjisini, Saklıkent’in serinliğini, Patara’nın tarihini ve Kaputaş’ın güzelliğini bir tatilde deneyimlemek mümkün. Kalkan’dan yola çıktığınız her rota, sizi farklı bir hikâyenin içine davet eder.